Varoluşun Psikiyatrisi, açıklama-anlama kutupsallığının tıp ve psikiyatri için aşılmaya çalışılmasına büyük önem vermektedir. İnsanı bir Dasein olarak kavrar ve böylelikle yorumsamacı felsefenin Heidegger’den kaynaklanan felsefî antropolojisini paylaşır. Varoluş kavramı, bu felsefî antropolojiden gelmekte ve Dasein’in insandaki karşılığı olarak kullanılmaktadır. Varoluşun Psikiyatrisi, Dasein olarak kavradığı insanın varoluşunu Heidegger’in temellerini attığı zamansallık, mekânsallık, anlamın ilksel (primordial) niteliği gibi varoluşça (existential)lardan giderek aydınlatmaya çalışır. İnsanla ilgili tüm bilgiyi ve bu arada tıbbı ve psikiyatriyi bu bağlamsallıktan yola çıkarak değerlendirir.