Mina Urgan çevirisi,
Çevirenin ve Linda Bree’nin önsözleri,
Nicholas Hudson’un sonsözü,
Yazar ve dönem kronolojisiyle,
Henry Fielding’in başyapıtı Tom Jones, 18. yüzyıl İngiliz hayatını, soyluları ve namussuzları, aşırılıkları ve erdemleriyle muazzam bir panorama halinde resmediyor.
Kapısına bırakıldığı iyi kalpli asilzadenin malikânesinde büyüyen yetim Tom Jones, komşunun ulaşılmaz ve güzel kızı Sophia Western’e vurulur; buna rağmen çapkınlıktan ve köyün kızlarını baştan çıkarmaktan da geri kalmaz. Söz dinlemeyen genç Tom nihayet kapı dışarı edilip gerçek kimliğinin ve alın yazısının peşine düştüğünde, İngiltere’nin kırlarından Londra’ya kadar uzanacak bir serüven de başlamış olur. Yazarı Fielding’in yaşam neşesini bulaştırdığı Tom Jones, neredeyse üç asır sonra bile İngiliz romanının en keyifle okunan, eğlenceli örneklerinden biri.