"... Bu kitap bizi başı sonu, durakları ve süresi belli bir modern zaman tatil yolculuğundan ziyade kervanlarla çıkılan ve ne kadar süreceği ve nelerle karşılaşılacağı belli olmayan kadim bir hac yolculuğuna çıkarmayı vaat eder. Mülhid İslam’ın, heteredoksinin kervansarayları arasında Sitüasyonist bir dérive, bir sürükleniştir. Konusunu soğukkanlı bir titizlikle ele alarak kesip biçen bir akademi cerrahının değil, konusuyla bir olmuş, onun cezbesi içinde kendinden geçmiş bir ilim aşığının bakışını buluruz bu metinlerde.
“Kervan nereye giderse gitsin, onun Mekke’si Aşktır” der Mevlana Celaleddin Rumi ve İbn Arabî ekler: “Aşk Kervanı rotasını nereye çevirirse benim dinim de imanım da oradadır.”