"Anna Karenina ve Savaş ve Barış gibi başyapıtların yazarı Tolstoy, bu kitapta Batı kültürünün en önemli hikayesini, kurucu mitini yeniden yorumluyor. Büyük yazar orta yaşında geçirdiği derin varoluş bunalımının ardından, uzun süren bir arayış ve tefekkür döneminden sonra kaleme aldığı bu yapıtta, dört incili İsa’nın hayat hikayesi olarak birleştirerek on iki bölümlük tek bir anlatı haline getiriyor. İsa’nın öğretisini karmaşık ve soyut bir öğreti olarak değil de günlük hayat üzerine kurulu bir yaşam biçimi olarak gören Tolstoy, hurafelerden, kilisenin çarpıtmalarından, mucizelerden arınmış bir İsa figürü ortaya çıkararak yaşam-felsefesini en saf haliyle aktarıyor..."