Ayrılmak... Günün birinde adam her zamanki gibi kadının eline uzanır, parmaklarını yakalayamaz. Motosikletle giderler, kadın adamın beline sarılmaz. Kadının gülüşü, tebessümleri artık adama yönelik değildir. Adam kadını anlamak ister, anlayamaz. Beklemek zorundadır, bekleyemez. Kadının cevaplamayı istemediği pek çok soru sorar. Kadın birtakim cevaplar verir. Bunun bir yararı olmaz. Kadın adamı hâlâ sevdiğini söylemektedir. Ama onsuz bir hayata ihtiyacı vardır. Adam tepki gösterir. Önce kendini evden dışarı vurur, sonra yazmaya. Soluk almak için yazar. Ortaya kendi kuşağından erkeklerin bir romanı çıkar. Belki kadınların da...ama yok; erkeklerin romanı. Bu romanla Dan Franck 1991'de Renaudot Ödülü'nü alır. Ama her şey geride kaldığından varılan sonuç bu değildir; şudur: Sadece gerçek bir kopuş insanı olgunlaştırabilir.